KAPALIÇARŞI’NIN GÖMÜLÜ GÜCÜ: “İNOVASYON”

Kapalıçarşı’nın sahip olduğu tarihi, kültürel, toplumsal ve ekonomik boyutlara kuyumculuktan tekstile, antikadan halıya, hediyelik eşyadan tarihi Türk el sanatlarına çok sayıda faaliyetin her birinin ayrı ayrı katkısı vardır. Kendine özgü tasarım, imalat, tedarik, satış ve finansal sistem bu var olmaya çalışmanın en önemli gücünü oluşturmaktadır. Türk tarihinin bütün izlerini taşıyan el sanatları kültürel mirasımızın tüm görkemini sergilemektedir. Mesleki alandaki bu zenginlik ve çeşitlilik Kapalıçarşıyı irili ufaklı çok sayıda işletmenin bir araya getirdiği canlı bir organizmaya dönüştürmüştür. Esnafın birbirinin varlığından güç aldığı birlikte var olma mücadelesi bugüne gelişin önemli bir aracıdır.
Kapalıçarşı’nın hanları, sokakları ve kapıları gelişmeleri izleme ve yeniliklere adım atmada farklı ve kendine özgünlüğün dünyayla bağlantısının simgesi gibidirler. Aslında Kapalıçarşı zenginliklerinin çok az bir kısmı keşfedilmiş ve paylaşılmıştır. Kapalıçarşı ve kuyumculuk üretiminin yapıldığı çevre hanlar, şehir bölge planlama, mimarlık tarihi, sanat tarihi ve çevre mühendisliği gibi çeşitli bilim alanları kapsamında incelenmekle beraber bölgenin potansiyelinin yaratıcılık, özgünlük ve inovasyon bağlamında yeterince değerlendirilmediği görülmektedir. Üretim teknolojilerindeki değişmeler kadar iş ve yönetim anlayışındaki gelişmelerin de izlenmesine olan gereksinim giderek artmaktadır. Bugün mevcut yapının fiziksel restorasyonu gibi Kapalıçarşı esnafının da içinde bulunduğu koşulları yeniden ele alması kaçınılmaz bir durum ortaya koymaktadır.
Sadece ulusal değil uluslararası alandaki gücünü de düşündüğümüzde bu mücadelenin yeniden düzenlenmesine olan gereklilikler giderek artmaktadır. Yenilik, yenileşim ve giderek daha çok kabul gören haliyle “inovasyon” bu koşulları yönetmede önemli ipuçları sunacak yaklaşımları barındırmaktadır. İnovasyonun temelinde ekonomik değer yaratma, fayda sağlama ve tutku vardır. İnovasyon, değer yaratan şeyleri yenil bir yol ve yöntemle yapabilmeyi içeren çalışmalar üzerine odaklanmaktadır. Herhangi bir yaratıcı düşünce ticarileşmişse ve yarattığı fayda ile verimliliği arttırmışsa yenilik olarak ele alınmaktadır. Bu yaklaşımla esnaf ve sanatkarların mesleki ve teknik bilgilerini harmanlayarak sahip oldukları üretim, tedarik, satış, finans, müşteri ilişkileri, alış-veriş kültürü ve iş yönetim anlayışlarını gözden geçirmeleri ve işimizi “daha iyi, daha farklı, daha faydalı nasıl gerçekleştiririz?” gibi sorgulamaları yapmaları hedeflenebilir.
Bunun için kurumsal büyük işletmeler gibi mesleki faaliyetlerini gerçekleştirmeye çalışan esnafın da birkaç adımlı bir yol haritası ile inovasyonla iş yollarını düzenlemelerinde etkili sonuçlar sağlanabilir. İlk adım olarak bu eylem için bir başlangıç tarihi belirlenmeli ve ele alınacak iş ve işletmeye yönelik stratejiler oluşturulmalıdır. Strateji nereye doğru, nasıl, ne zaman, hangi kaynakla (insangücü, özkaynak, bilgi, yaratıcılık, fon), kiminle hareket edileceğini ortaya çıkarır. İnovasyon bu stratejilerle uyum olmalıdır. Saptanan stratejilerle bağlantılı inovasyonların gerçekleştirilmesi için neler yapılmalıdır? Bu kararlar verilirken şu noktalar değerlendirilmelidir. İşimi farklı nasıl yapabilirim? Sunduğum mal ve hizmetlerin tasarım, imalat, tedarik süreçlerini biliyor muyum? Bu süreçte işimin yeri nedir? Rakiplerim kimlerdir ve neler yapıyorlar? İşimle ilgili etkileşimde bulunduğum diğer alanların katkısını nasıl artırabilirim? Eğitim, seminer, danışmanlık desteğine gereksinimim nedir? Müşterimi daha iyi nasıl dinlenirim? Müşterime daha fazla faydayı nasıl yaratırım? Müşterimden nasıl öğrenirim? Bu sorulara verilecek cevapların etkinliği için bilgi ve gözlem gücünün artırılması anahtar noktadır. Bu nedenle iş dünyası, ekonomi ve mesleki alanlarla ilgili dergiler, mesleki birliklerin yayınları ve sektörel gelişmeler takip edilmelidir. Hem mesleki hem yönetimle ilgili alanlardaki eğitimlere önem verilmelidir. Sektördeki başarılı örnekler incelenmeli, hayata geçirilmesine karar verilen yeni düşünceler için yönetim planları oluşturulmalıdır. Mutlaka notlar alınmalı, yapılması gereken eylemler belirlenmeli, yapılamayanlar için uyarıcı açıklamalar düşülmeli, cesareti kaybetmeden bu döngü tekrar çalıştırılmalıdır. Saptanan hedeflerin çevre, etik ve sosyal sorumluluk dahilinde hayata geçirilmesi konusuna dikkat edilmelidir. Bu girişim bile önemli adımlar için bir başlangıç oluşturacaktır.
Her gün yaklaşık 400-500 bin kişinin yılda 91 milyon kişinin ziyaret ettiği böylesi bir ortamda birçok kültürü görme, tanıma ve iletişim kurma zenginliğinin çok daha iyi değerlendirilmesi ve fırsatların keşfedilmesi gerekir. Kuşaktan kuşağa aktarılan bu bilginin yönetiminin kayıt altına alınması her yeni kuşağın deneyim hazinesinin önemli bir parçasını oluşturacaktır. Basit, uygulanabilir, aktarılabilir, anlatılabilir, hızla öğrenilebilir uygulamalar Kapalıçarşı esnafının bulunduğu dinamizmi yönetmede rehber olabilir. Bu rehberin en önemli ilkesinin de “birlikte var olma” olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır.

 

zes

Yrd.Doç.Dr. Zümrüt ECEVİT SATI
İstanbul Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi
zsati@istanbul.edu.tr